top of page

KOPUŞ KUŞAĞI’NIN ASTROLOJİK ÖYKÜSÜ

Barış İlhan -8/8/2010, Radikal 2 

 

Astrolojide Satürn ötesi gezegenler, Uranüs, Neptün ve Pluto, ağır hareketleri dolayısıyla bir burçta uzun süre kaldıkları ve o esnada çok sayıda insan doğduğu için nesillerin özelliklerini temsil ederler. Bunu yaşamımızın en basit konularında bile görebiliriz. Örneğin 1940-1957 yıllarında Pluto Aslan (eğlence, içtenlik) burcundayken doğan kuşak bir masa etrafında toplanıp rakı içen, türküler söyleyen bir kuşaktı. Bunun ardından gelen Pluto Başak’taki (sağlık bilinci) kuşak (1957-1972) meyva suyu içen, bilemedin bir kadeh şarap içen bir kuşak oldu. Onlar yaşamlarında ağırlığı iş konularına (Başak) verdiler. Bankalara girip hemen yükseldiler, 2001 ekonomik krizi ile işlerinden oldular. Pluto Aslan (kral) kuşağı ise kimliklerini ifade etmek çabasıyla önce otoriteye baş kaldırdılar, kaldırılan başlar hemen kesildi, sonra onlar başka kurumlarda baş oldular, narsistik (Aslan) çocuklar (Aslan) yetiştirdiler. Narsisizm çağımızın psikolojik hastalığı oldu. Kuşkusuz istisnalar var. Biz genel olarak bir nesilden bahsediyoruz. Bu nesillerin daha farklı anlamları da var. Örneğin Pluto Aslan kuşağı çok yaratıcı (Aslan) oldu. Teknoloji ve elektronikteki buluşlarla hepimize çağ atlattılar. Bunun en bariz temsilcisi Bill Gates’tir. Doğum haritasında teknoloji ve elektroniğin gezegenleri olan Pluto ve Uranüs Aslan’dadır. Pluto Başak kuşağı ise bu buluşları kusursuzlaştırmakla (Başak) meşguldür, ancak belki de dünyaya en büyük katkısı doğal beslenme, bitkilerle tedavi, doğu tedavi yöntemlerinin yaşama yeniden adapte edilmesi ve yoga, pilates gibi yöntemlerle sağlık bilincinin yerleştirilmesi konularında olmaktadır.

 

Kopuş Kuşağı

Şimdi gezegenlerin bu hareketlerine bir başka açıdan bakalım. Sadece Pluto’yla yol haritamızı tarihleriyle çizelim. Pluto 1940’ta Aslan burcuna, 1957’de Başak’a, 1972’de Terazi’ye, 1984’te Akrep’e, 1995’te Yay’a ve 2008’de Oğlak burcuna geçmiştir. Bu yılları bir iki yıl öncesi ve sonrasıyla değerlendirmek gerekir.

 

Geçenlerde bir televizyon kanalında “Kürt sorunu” tartışılırken bir yazar ‘Bizim gibi Türkiye sevdalılarının yerine arkamızdan bir kopuş kuşağı geliyor, asıl ona dikkat etmek gerek’ dedi, yani o kuşakla uzlaşmanın çok zor olacağını söyledi. Kuşkusuz Kürt sorunu sadece PKK’dan ibaret değil, ancak onunla özdeşleştirildiği için PKK’nın tarihi bu kopuş kuşağını tanımlamamıza yardımcı olabilir. Öykü Abdullah Öcalan’la başlıyor. Kendisi 1949’da Pluto Aslan’da (kimlik saplantısı), Uranüs İkizler’de (bilinen düşüncelere isyan, dilde ve eğitimde özgürleşme) ve Neptün Terazi’de (mevcut ortaklık ve uzlaşı modellerinin çözülüp dağılması) kuşağında dünyaya gelmiştir. Mars'ı Koç burcunda, Türkiye'nin Mars'ının karşısındadır. Pluto’nun Başak’ta olduğu 1957-1972 yılları arasında Öcalan’ı Devrimci Doğu Kültür Ocaklarında siyasete başlamış görüyoruz. Aslında 60’lı yıllar Türkiye İşçi (Başak) Partisinin güçlü olduğu yıllar. Daha sonra ortaya çıkan gruplaşmalarla buradan ayrılanlar Kürt örgütlerini kurmuşlardır.

 

Bu esnada Pluto Terazi’ye geçmiştir. Terazi burcu Türkiye’nin haritasında evi, muhalefeti, geçmişi, köklü gelenekleri, milliyetçiliği simgeleyen yerde bulunmaktadır. Bir yandan barışı, uzlaşıyı, bir yandan hak-hukuku temsil etmektedir. Orada Türkiye’nin Mars’ı durmakta, hak için savaşı göstermektedir.. 1971’den sonra Öcalan Kürtler'in bir ulus olduğunu ve haklarını almaları (Terazi) gerektiğini savunmaya başlamış ve 1974’te örgütü kurarak faaliyetlerini güneydoğuya, yani eve taşımaya karar vermiştir. Bu arada Pluto 1974’te Mars’ın üstüne gelmiş, savaşa işaret etmiştir.

 

Pluto 1984’te Akrep’e (organize suç) geçer geçmez PKK Bekaa vadisinde yarı askeri bir örgütlenme ile ilk ses getiren eylemini yapmış, Eruh ve Şemdinli’yi basmıştır. Pluto’nun (yeraltı, ölüm) Akrep’teki yolculuğu karanlık günlerin işaretidir.

 

Pluto 1995’te Yay (yurtdışı) burcuna geçtiğinde PKK da yurtdışına açılmış ve orada genişlemeye çalışmıştır. Pluto Yay’da aynı zamanda fanatizmin (Yay) ve inancın (Yay) işaretidir. Böylece 1996’da intihar eylemleri başlamıştır. 1999’da Öcalan’ın yakalanması bir yargı (Yay) sürecini başlatmış, PKK sorununun çözüm için umutlar (Yay) artmıştır.

 

Pluto 2008’de Oğlak burcuna geçtiğinde BDP kurulmuştur. Artık Kürt Açılımı, yeni yönetim biçimleri (Oğlak), ya da Özel Ordu, baskının daha da artması (Oğlak) gibi konular konuşulur olmuştur.

 

Bu kısa öykünün ardından söz konusu (henüz buluğ çağında olan) kopuş kuşağının nereye oturacağına bakarsak bunun Pluto’nun Akrep’te ve Yay’da ilerlediği günlere denk geldiğini görürüz. O karanlık günlerde köyler yakılmış (Akrep), yüzbinlerce köylü göç etmek zorunda kalmıştır. Gittikleri yerlerde yabancı (Yay) durumunda kalmış, dışlanmışlardır. “Taş atan çocuklar” nesli bunlardır. Yabancılaştırma (Yay), yargılanma (Yay) bunları bir nesil olarak fanatikleştirmektedir (Yay). Şimdi bunlar Pluto Oğlak’tayı yönetimin baskısı olarak hissederek, onunla çatışarak geçirecek, daha önce olmasa bile Pluto 2024’te Kova’ya (isyan, özgürlük) geçtiğinde şiddetle baş kaldıracaklardır.

 

Bunun gerçekleşmemesi için o zamana kadar yapılacaklar var. Bunların başında her iki tarafın da bu karanlıktaki payını kabul edip, iyileşme için çalışmaya başlaması geliyor, çünkü savaşı başlatan Terazi adil tartmak ve karşıtları uzlaştırmak zorunda. Öcalan ile Türkiye’nin Mars’larının savaştığını söylemiştik. Bu iki Mars Türkiye’nin haritasında ölümü, güç savaşlarını ve canı yanarak iyileşmeyi temsil eden Pluto’ya gerilimli açı yapmaktadır. Pluto haritada halkı simgeleyen yerdedir. Söylemeye bile gerek yok, bu güç savaşı Türkiye halkının canını yakmaktadır. Bu  gerilim astrolojik açıdan ya güç savaşı ile kendi kendini imha etmeyi, ya da sancılı bir süreç sonucu kendinle yüzleşerek iyileşmeyi göstermektedir. Bunun zamanı bugünden başlayarak yaklaşık yedi yıldır. Eğer o zamana kadar bu dönüşüm sağlanırsa yeni yapılanma başlayabilir. Aksi takdirde yeni bir zorlu dönem başlamaktadır. Özetle önümüzde Türkiye Cumhuriyeti kurulduğundan beri benzeri yaşanmamış, eski, muhakeme yöntemleri ile asla algınamayacak bir süreç vardır. Değişmek gerek.

 

bottom of page